Ana içeriğe atla

Nitelikli

Bakireyim Birincil Oral Seksimi Yaptım!

Bakireyim Ilk Oral Seksimi Yaptım! (Naz 19 Y., İstanbul / Türkiye) Merhabalar ben Naz, 1.70 boyunda, 55 kiloyum, esmerim, gayet çekici ve seksi bir kızım. Bir bakan birdaha bakar. Anlatacağım olay daha dün gerçekleşti. Erkek arkadaşımın adı Erdi, 1.78 boyunda, 72 kilo, epeyce kuvvetli bir yapıya sahip. Ben ona özet olarak ‘Hayvan’ diyorum. İzmir’de okuyor. Malesef sık sık görüşemiyoruz. Dün benim için günübirlik İstanbul’a geldi. Deli gibi özlemişiz birbirimizi, hemen hemen 40 gündür görüşemiyorduk. Çoğunlukla takıldığımız mekanlar sinema ve cafe olurdu. Lakin bu seferki görüşmemizde günlük ev kiraladık. Sabahtan 7 gibi kalktım duşumu aldım, amımda olan küçük tüylere ağda yaptım. Yeni aldığım seksi kıyafetlerimi giyip, kışkırtıcı makyajımı yaptıkdan sonradan evden çıktım. 10 gibi buluştuk, güzel sıkı bir sarılmadan sonra kiraladığımız eve dürüst hareket ettik. Eve gelince hüsrana uğradık, konut kötü durumdaydı. Zaten 1+1 idi, 2 karakter bir yatağı vardı. Öteki odada tek şahsiyet bi...

Lokantacının Oğluna Arabada Götten Verdim!



Lokantacının Oğluna Arabada Götten Verdim! (Sevda 22 Y., Ankara / Türkiye)

Adım Sevda. Ankarada yaşamaktayım. Bir bankada çalışıyorum. Bayağı sıradan bir yaşantım var, işten eve evden işe. Aileyle yaşamanın en fena yanıda bu olsa lüzum. Gerçi birçok akrabam var Ankarada, gezip eğleniyoruz, lakin işte yinede yalnız yaşamak daha güzel olurdu. Tipik bir Türk kadınıyım, esmer, kocaman memeli, kalçalı, kilolu çelimsiz arası, akıcı fizikli bir kızım. Yüzüm de hoş. Yani seks anlamında olsun, her alanda kendime ve güzelliğime güvenirim. Bugüne dek sadece 2 erkekle çıktım ve sadece 1 defa arkadan sikiştim. Ama fazla seviştim emrindeki 2 yılda defalarca...

Çalıştığım bankanın derhal aleyhinde sokağı cafelerle ve lokantalarla dolu, öğle yemeği arasında, yada meslek çıkışı evde yemediğim zaman, elbette oralara gidiyoruz. Yaklaşık 1 senedir çalışıyorum ve 1 senedir de her daim gittiğimiz bir balık lokantamız var. Bundan Böyle sık sık gittiğimiz için, çalışanlar olsun, işveren olsun, tümü bizi tanıyor, hizmette hata etmiyorlardı. Çokta hoş bir mekandı. Tabiki garsonların da tümü birbirinden karizmatik ve yakışıklıydı. Fakat ben yinede kimseye karşı açık olamıyordum, defalarca bir kapalı kutuydum. Lakin dikkatimi çeken birisi vardı ancak, kasada oturan işyeri sahibinin büyük oğlu! O Kadar bir yakışıklılığı yoktu, üstelik şişman denilecek bir erkekti. 30 yaşlarında, kocaman bir göbeği olan, iri yarı bir erkekti yani. Lakin gözleri falan fazla hoş yemyeşil, kocaman dudaklı, böyle hafiften de kıllı, lekeli sakallı falan, barbar bir tipi vardı. Normalde şişman erkek sevmem, lakin bu birey bana fazla tuhaf geliyordu, her gelişimde güler yüzü, ‘Seni bir siksem!’ gibi bakışlarıyla beni kendine çekiyordu güya. Ancak ben kimseyle yaklaşmak istemediğimden olsa gerek, o da şişman olduğundan ve yakışıklı olmadığını düşündüğünden olsa gerek, yalnızca resmi muhabbetler dışarıda hiç konuşmuyorduk. Ama ikimizin de birbirini arzuladığı acayip bir şekilde açıktı...

Birgün yine iş çıkışı annemlerin evde olmadığı bir gün oraya gittim. Oturdum, yemeğimi filan söyledim. Böylece kimseler yoktu, sadece benim masam ve aleyhinde köşede bir masa vardı. O yine kasada oturuyordu ve gözleri çaktırmadan yeniden üzerimdeydi. Dışarısı buz gibiydi. Biliyorsunuz bu kış soğuk geçti, heleki Ankarada. Neyse, çorbamı içtim, salatamı balığımı yedim, yeniden kasaya geldim, bakışarak (göz göze sikişerek desem daha dürüst olur!) hesabımı ödedim ve çıktım. Yalnız tek bir dolmuş bile durmadı, bütün 25 dakika dolmuş bekledim. Dolmuş, otobüs hepsi doymuş, yada durmuyordu. Taksiler de, buzlanma fazla kötü, trafik yoğun diye, ya transit geçiyor, yada dolu oluyordu. Delirecektim. Babamı aradım. “Sincandayız kızım, gelmem 1 saati bulur, bir şekilde oyalan oralarda, gelebilirsen de gelirsin!” dedi ...

Herşeye sinirlenerek ve söylenerek tekrar lokantaya girdim ve oturdum. İçeri girerkende o kasadaydı tekrar. Izah Etme yapma gereği duydum, “Görüyosunuz şehrin halini, otomobil taksi dolmuş kıtlığı var sözde!” dedim. Gülerek, “Evet biliyorum, bilmezmiyim! Eğer izin ederseniz ben sizi bırakırım, daha geçen hafta zincirimi taktırdım, bakımı da tam aracımın, ayrıca zaten ben de çıkıyordum!” dedi. Hık mık etsem de, utana sıkıla, “Valla mükemmel olur sahiden, zahmet olmasın?” dedim. “Ne zahmeti, kesintisiz müşterimizsiniz, lafı bile olmaz, buyurun!” dedi. Ben önden, o arkamdan çıktık ve arabasına gittik. Ama katiyen birazdan anlatacaklarımı yaşayabileceğimizi düşünmemiştim...

Araca bindik, yola çıktık. Bir yerden daha sonra yollar tıkandı. Bekle bekle açılmaz. Hiç konuşmuyorduk. sırası gelmişken hava karardı. Korkmuyordum, lakin çekiniyordum açıkcası. O da farketmiş olacak ki, “Çekinmenize hiç lüzum yok, bakımlı olun lütfen, iki arkadaşız gibi farzedin!” dedi, gülümsedim. Birilerini aradı, yolların kapalı olduğunu söyledi, bizim eve en yakın nereden gidebileceğini filan sordu. Arkadaşı da betimleme etti, o tarafa içten gittik. Orda da vasıta çamura saplandı. Akşamın karanlığında, besbelli ne bir araç vardı, ne de kimseler. İçimden, Tanrım, ne oluyoruz, tanıdık olmayan birinin aracına binersem olacağı bu! dedim. Neyse arabaya bindik yeniden, bir arkadaşını aradı ve çamura saplandığımızı, takviye için gelmelerini söyledi. Benden de çok çok özür diledi. Ben de, “Sizin ne suçunuz var, havalar kötü!” filan dedim.

Arabanın içinde oturduk kaldık. Sepsessiz bir ortamdı. Onun nefes alış verişleri, birazda kilosundan dolayı hızlıyken, sözde dahada hızlanmıştı. Kaçamak bakışlarımız vardı. Ve aniden bana ansızın, “Çok hoş bir bayansınız, bunu söylemeden yapamıycam!” dedi. Utandım, “Siz de!” dedim. “Sahi mi?” dedi. “Evet!” dedim ve güldüm. Yani o anki ruh halimi size anlatamam, normalde cinsel anlamda filan fazla çekingenimdir, lakin o lahza kendimi bir bayan gibi hissettim, erkeği tekrar çıkartması gereken bir kadınsı gibi ve gözlerimi adamın yüzüne diktim, böyle vardır ya etkileyici bakışlar. Adamın elindeki sigara külü heyecandan gömleğine düşünce irkildi. Ben de, “Ayy birşey oldu mu?” diye sıçrayıp elimi gömleğine götürünce, film koptu, nefes alıp verişi iyice arttı. Ben de kendimi bırakıverdim ve yapıştım dudaklarına...

Aman Tanrım, o nasıl bir öpüşmedir! Adam resmi olarak dudaklarımı dudaklarıyla sikti. Güya 100 yıldır öpüşmüyordu. bir anda çekildim ve “Ne yapıyorum ben ya, ben bu olamam, böyle biri değilim!” dediğimde, “Ben nasıl birisin biliyorum, 1 senedir gözlemliyorum, hoş sessiz ve iyi bir kızsın, seni arzuluyorum her zaman, hoşlanıyorum senden, devam et neolur!” dedi. Biraz yüzüne bakıp tekrar yapıştım dudaklarına. Şoför koltuğunu adamakıllı kaplamıştı zaten göbeği. Montumu çıkarıp arkaya attım, saçlarımı açtım ve üstümdeki tek parça uzun kışlık elbisemi çıkardım aniden. Onun ufak inlemeleri ve mest oluşuyla dahada azmıştım. Taytım ve südyenimle kucağına oturdum. Sepsert olmuştu siki, hissediyordum. Kulağına, “İndir pantolonunu!” dedim ve indirdi aniden. Gömleğininin düğmelerini de tek tek çözdüm. İçindeki atletini öpüşerek çıkarıp arkaya attım. Bende südyen külot, onda da yalnızca külot kaldı. İnanamıyordum, ama dur diyemiyordum, kendime de ona da...

Benim koltuğumu arkaya yatırdı, dümdüz yaptı ve ben uzandım, zaten ufak tefeğim. Öpüşürken göbeğimden amıma indiğinde çıldırmıştım. Dile kolay, 1 seneden fazladır sikişmedim, sevişmedim. Böylece bir yalamaya başladı oysa amımı, içini dışını vakumluyordu. “Fazla lezzetli, inanılmaz, mükemmel!” falan diyor, beni delirtiyordu. hiç durmadan inanın 10 dakika, nefessiz kalana kadar yaladı amımı ve ben saçlarını çeke çeke ve onu amıma bastırarak boşaldım. Bitmiş öpüşmeye başladık. Bu sırada o geri koltuğuna çekildi, o göbeğinin altındaki iri başlı sikine resmi olarak saldırdım. Öyle bir emmişim ama, ben emerken o, “Ohhh isteyerek azgın azgın yapıyorsun hissediyorum, ölecem zevkten, ohhhhh!” diyordu. 10-15 dakika durmaksızın ben de onu emdim. “Geliyorum!” dediği anda hepsini yutttum. Ama daha dimdikti siki...

Kucağına oturdum ve sikini amıma sürtmeye başladım. “Bakireyim fakat, neyapcaz?” :( dedim. “Götten verdin mi yavrum hiç?” dedi. Yalan söyledim, “Hayır yapmadım, yapmam da!” filan dedim. Beni ikna etti :) Ben kendi koltuğumda kapıya bakacak şekilde uzandım, o da arkamdan zar zor yanaştı ve götümü am sularımla ıslattı. Sikini götüme sürtmeye başladığında ikimizde de film kopmuştu. Çeper zor girecekti biliyorum, fakat istiyordum. Götüme yavaş yavaş sokarken inim inim inliyordu. Sonradan bir anda geçiriverdi hepsini. Resmi Olarak yaş geldi gözümden. Biraz o kadar kaldıktan daha sonra git gele başladı. Manyak gibi sikiyordu, durmaksızın, göbeği götüme çarpa çarpa. Parmaklarını emiyordum. Şak şak şak sesleri, o sikişmenin hazzı, acı, zevk, 20 dakika dek gidip geldi süratli ve yavaş şekilde. daha sonra sona yaklaştığında, amımı da okşayarak, hem beni getirtti eline, hemde götümün içine resmen yarım kadeh fışkırttı...

Öylece kaldı arkamda. İkimiz de nefes nefeseydik. Bir süre sonra toparlanıp, kikirdeşerek giyindik. Bir sigara yaktı, “Muhteşemdin! Ben uzun süredir böyle sikişmemiştim!” dedi. Sonradan kimse gelmeden azıcık öpüşüp, yine ağzıma aldım sikini, her yerde boşalttım onu. Sonra da arkadaşları geldi. Yine biz resmi bir şekilde ayrıldık, evime bıraktı beni, teşekkür ettim.

Bu durum Ocak ayının başında olmuştu. Şimdilerde çok sık gitmiyorum restoranta. Yani daha birincil seferde sikiştim onunla, hatalı düşünsün istemem hakkımda. Lakin tekrar tekrar msj atıp arıyor beni, hoşlanıyormuş benden, sevgii almak istiyormuş. Açıkcası kendimce de güzel bir erkek, ben de isterim, fakat birazcık yalvartmak lüzumlu, daha sonra kendimi tekrar kollarına atacağım :)

Sevda




Yorumlar

Popüler Yayınlar